10 Ağustos 2013 Cumartesi

Uyutologlar ve kapatologlar - Bekir Hazar


Grafolog dediler ekrana sürdüler.
Vay be dedik.
Grafolog diye bir şey varmış.
Sahtecilik uzmanı dediler.
Gözümüzün içine soktular ekrandan. 
"Adam uzman abi" dedik.
Yapacak bir şey yoktu.
Demek ki bu işin uzmanı vardı.
Haddimizi bilmemiz lazımdı.
Kriminalistik uzman çıkardılar karşımıza.
Oturup izledik.
Hepimizi lastik gibi uzattılar.
Yazı ve imza incelemeleri uzmanları diye bir sürü adamı sürdüler önümüze.
"Amma gelişmiş ülkeyiz" diye sevindik.
Bir imzanın bile tonlarca uzmanını yetiştirmişiz diye gurulandık.
Onur duyduk.
Sonuçta bir sorun çıkmıştı.
Islak imza tartışmamız dünyaya gelmişti.
Ortada ıslak imzası olmayan bir fotokopi vardı.
Yalandı, uydurmaydı.
Asimetrik bir savaşın ürünüydü.
Bu arada millet olarak asimetrik nedir onu da öğrendik.
Kültürümüz patlıyordu.
Maşallah idi durumlar.
Ortada bir belge vardı.
İrticayla Mücadele Eylem Planı'ydı konusu.
Ak Parti'ye yönelik komplo ve yıpratma planları içermekteydi.
Altında da bir Albay'ın imzası vardı.
Emrinde olduğu Hükümeti nasıl deviririz hesabı yapıyordu plan.
Ancak önümüzde tuhaf bir de durum vardı.
Belge fotokopiydi.
Allah'ını seversen fotokopiden belge mi olurdu?
Yazardım eylem planını.
Bulurdum albayın imzasını...
Yapıştırırdım planın altına.
Çekerdim fotokopiyi.
Gönderirdim bir yerlere.
Suçlardım birilerini.
Var mıydı böyle üç kağıda beş köfte?
İşte grafolog, krimonolog ne kadar log varsa çıktı karşımıza. 
"Sahte bu sahte" dedi.
O zaman tanıştık bu "LOG"larla. 
"Ne biçim belge bu...
Islak imza yok.
Hikaye" 
dedi Dantellektüel yazarlarımız.
"Kağıt parçası kağıt" diye bağıranlar oldu.
76 milyon "Islak imza" arama ve bulma kampanyasına girişti.
Dantellektüel yazarlarımız da "Kollama ve korma" savaşına daldı.
"Madem ellerinde ıslak imza var neden kurusunu servise koydular" diye makara yapanlar çıktı gazete köşelerinde. 
"TSK'nın sahte belge tespitine inanmıyorsanız belgenin aslını bulup ortaya koyacaksınız kardeşim" diye yazdı biri.
"Aslı ortaya konmamış, gerçek olup olmadığı tartışmalı belgeler sindirme amacı taşıyor" diye kalem salladı Doğan Grubu yazarları.
Bilimum grafolog, kriminolog türü LOG'lar da ekrandan "He he aynen öyle valla billa" dedi.
Sonra ıslak imza ortaya çıktı.
Yani Ak Parti'ye yönelik komplo ve yıpratma eylemi gerçek çıktı.
Genelkurmay da "Gerçekliğe dair yeni deliller bulunmuştur" diye açıklama yaptı.
Ortalık "Tısss".Aradan aylar geçti, yıllar da geçti.
Bizi balık hafızalı zanneden bu "Tısss"cılar şimdi "Gürrrr" diye ses çıkarıyor.
Darbe marbe girişimi yokmuş.
Masalmış herşey, Lafonten imiş.
Cezalar demokrasiye indirilen darbeymiş.
Bunların hepsi gerçekleri örtme uzmanı.
Kapatolog deniyor onlara.
Var olanın üzerine çok güzel oturuyorlar.
Kapatıyorlar.
İçlerinde Uyutologlar da var.
Milleti uyutma uzmanı bu loglar.
Ama milletin logaritması attı.
Geçmiş yıllardaki darbeler gibi uyumuyorlar.
Varı yok edeceklerini zannedenler şunu bilmelidir ki; 
Varı yok edemezsiniz.

http://www.takvim.com.tr/Yazarlar/bekirhazar/2013/08/09/uyutologlar-ve-kapatologlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder