5 Ağustos 2013 Pazartesi

Obama ve Erdoğan arasındaki 34 fark - Sami Kartal



Amerika’da Obama, Türkiye’de Erdoğan’a oy veren biri olarak, her iki ülke liderinin farklı yönlerini, farklı bir tarzda ele almak istedim. Zor bir alanda kalem oynattığımın farkındayım. Tesbitlerim doğru ya da yanlış, abartılı ya da eksik olabilir ki subjektif değerler söz konusuysa bu kuvvetle muhtemeldir.
Neticede bunlar, şahsi gözlem ve tecrübelerimi, espirili olduğu kadar çarpıcı bir üslupla yansıtmaktan başka bir gaye ve mana taşımıyor. Farklılıklardan ibret almaya, inceliklerin keyfini çıkarmaya,  sözün özüne varmaya çalışalım.
Her iki lider de halkının yarısından çoğunun oyu ile seçilmiş seçkin insanlardır. Yaş, çevre, yetişme tarzı ve fıtrat farkı gibi şahsi özellikler yanında, aralarındaki temel farkların, kendilerinden değil, ait oldukları toplum, kültür ve sistemden kaynaklandığını da gözardı etmeyelim. Liderler arasındaki bu farklılıklar aslında, ABD ve Türkiye’nin; ülke, insan, kültür ve politika farklılıkları aynı zamanda.
1 -KARİZMA: Obama’nın karizması kendindendir, Erdoğan karizmanın kendisidir!
2- LİDERLİK: Obama, zirvede, az rakipli, devrini yitirmeye yüz tutmuş bir ülkenin başkanıdır. Erdoğan’sa zirve yolunda, çok rakipli, devrini yakalamış bir ülkenin başbakanı.
3- TARZ: Obama sırasıyla, a) ihtimalleri değerlendirir, b) raporlara bakar, c) uzmanları dinler, d) muhalefetle tartışır, e) karar verip uygular. Erdoğan sırayı tersine işletir.
4- GEÇMİŞ: Amerikalı Obama; göçmen çocuğu “yarım Amerikalı”, annesi beyaz “yarım siyah”, babası Müslüman “yarım Hristiyandır”, Türk Erdoğan’ın hayatında “yarım” yoktur.
5- HİTABET: İkisi de iyi hatiptir. Obama önce akla sonra gönle seslenir. Konu ve sürenin dışına çıkma ihtimali düşüktür. Erdoğan önce gönlü, sonra aklı hedefler. Konu ve sürenin dışına çıkma ihtimali yüksektir.
6- GÜÇ: Obama, süper güçlü bir ülkenin, kendi ayakları üstünde durmaya çalışan başkanıdır. Erdoğan’sa kendi ayakları üstünde durmaya çalışan bir ülkenin süper güçlü başbakanıdır.
7- BAŞARI: Obama, ABD’nin sarsılan ekonomisi ve yıpranan imajını durdurursa başarılı, Erdoğan’sa Türkiye’nin düzelen ekonomisi ve parlayan imajını durdurursa başarısızdır.
8- HEDEF: Obama, ülkesini, bir önceki başkan hariç (Oğul Bush) eksi dört başkanın (Clinton, Baba Bush, Reagan, Carter) parlak zamanına geri döndürmeyi, Erdoğan’sa ülkesini, bir önceki başbakan (Gül) hariç eski dört başbakanın (Ecevit, Yılmaz, Erbakan, Çiller) sarsıntılı zamanlarına geri döndürmemeyi hedefler.
9- SEVGİ: İkisini de seven çoktur ama hiç bir Amerikalının Obama için canını verme ihtimali yoktur. Erdoğan içinse canını feda edenler çıkabilir.
10- NEFRET: İkisinin de nefret edeni çoktur ama kimse Obama’yı öldürmeye kalkmamıştır. Erdoğan içinse  suikast planları yapılmıştır.
11- GÜVEN: Seçmenleri Obama’ya değil sisteme güvenir ve herşeyi başkandan beklemezler. Erdoğan’ın seçmenleri ise sisteme değil Erdoğan’a güvenir ve herşeyi başbakandan beklerler.
12- İKİ SORUN: Obama ırkçılığı, Erdoğan vesayeti yenerek ülkesinin lideri oldu ama iki halk ta biliyor ki iki çiçekle bahar gelmez!
13- ZENCİLİK: Dün, birisi Amerika’nın, diğeri rejimin zencisiydi. Bugün, ikisi de zor bir süreci geçerek lider oldu. Yarın, Obama’nın zenci kalacağı kesin, Erdoğan’ınki değil.
14- DÜNYA: Obama, Avrupa’da hayranlık duyulan, Afrika’da sevilen, Asya’da idare edilen, Ortadoğuda nefret edilendir. Erdoğan’ın sırası tersinedir.
15- MUHALEFET: Obama’nın ülkede iki, Kongre’de bir muhalif partisi vardır ama kök söktürür. Erdoğan’ın ülkede yirmi küsür, Kongre’de üç muhalif partisi vardır ama esamesi okunmaz.
16- PARTİ İÇİ MUHALEFET: Obama’nın vekilleri, eyaletleri için, Obama’yı harcamayı göze alabilirler. Erdoğan’ınkiler şehirleri için harcanmayı göze alamazlar!
17- POLEMİK: Obama, muhalefetle kamuoyu önünde tartışmaz ama arka planda kuyusunu kazar. Erdoğan’a heryer Trabzon’dur!
18- OY ORANLARI: Obama’nın, muhalefete şiddeti arttıkça ve ses tonu yükseldikçe oyu azalır, Erdoğan muhalefete yüklendikçe, sesi sert çıktıkça oyu yükselir.
19- ZENGİNLER: ABD’de sermaye yelpazesi geniştir. En zenginlerle Obama arasında ilan edilmiş bir savaş yoksa da gizli bir mücadele vardır. Türkiye’de ise yelpaze dardır, savaş vardır ve açıktandır.
20- BÜROKRATLAR: Amerika’dakiler Obama’yı sevmez ama direnmezler onun için Başkan çoğunlukla bypass yapmaz. Türkiye’dekiler de Erdoğan’ı sevmez ama direnirler, onun için de başbakan çoğunlukla bypass yapar.
21- ADAM SEÇİMİ: Obama, adam seçerken, liyakatine göre sıralayıp varsa kendine en sadakatlisini, Erdoğan’sa kendine sadakatine göre sıralayıp varsa en liyakatlisini seçer.
22- VEKİL: Obama, senatör ya da vekil seçiminde minimum söz sahibidir. Erdoğan maksimum. ABD’de vekiller, başkandan çok seçmenine bağlılık duyar. Türkiye’de öncelik tersinedir.
23- KANUN: Obama Beyaz Saray’da taslak hazırlatır, aylar sonra kongreden, aylar sonra da Senato’dan belki geçerse kanunlaşır. Erdoğan hazırlatır, bazen bir gecede kanun olur.
24- GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ: Obama için sıralamada çok şey değişmeyecek: Senatör-Başkan-Senatör. Erdoğan içinse değişiklik büyük: Belediye başkanı-Başbakan-Cumhurbaşkanı.
25- PARTİ: Obama’yı dün de bugün de yarın da partiden çekip alsanız, Demokrat Parti öylece kalır, Erdoğan’ı dün alsaydınız AK Parti olmazdı, bugün alsanız parti kalmaz, yarının cevabı ise bilinemez!
26- SEÇMEN SADAKATİ: Obama yeni parti kursa eski seçmeninin yüzde 5’i ya gelir ya gelmez, Erdoğan yüzde 95’i yanında götürür.
27- RİSK ALMA: Obama çoğunlukla risk almaz, Erdoğan çoğunlukla alır, Obama’nın alacağı riski devlet belirler, Devletin alacağı riski Erdoğan belirler.
28- AÇIKLAMA: Obama’nın açıklamaları, olabildiğince geç, yavaş, muğlak, sığ, abartısız, tarafsız, temkinli, yumuşak, planlı ve koordinelidir, Erdoğanınkilerse, alabildiğince erken, hızlı, açık, derin, abartılı, taraflı, dobra, sert, doğaçlama ve bireyseldir.
29- AÇIK KAPI: Obama hem dost ve hem de düşmanıyla ilişkilerinde, her an dönebilecek bir açık kapı mutlaka bırakır bu onun işini kolayaştırır ama “kaypak” izlenimi bırakır. Erdoğan’ın dostu dost düşmanı düşmanıdır, geri dönecek açık kapı çoğunlukla yoktur. Bu, onun işini zorlaştırır ama “mert” yapar.
30- HAYAT: Obama 52, Erdoğan 59 yaşındadır, İkisi de evlidir ve iki kızları vardır. (Erdoğan’ın iki de oğlu vardır) İkisi de gençlik yıllarında aktif spor yaptı. Obama basketbol takımında, Erdoğan’sa futbol takımında oynadı. Obama hukuk, Erdoğan iktisat eğitimi aldı.
31- SİYASET: Obama’yı başkanlığa çıkaran rampa, bütün siyasi tecrübesini borçlu olduğu İllinois eyaletidir. Erdoğan’ı başbakanlığa taşıyan köprü ise aktif siyasetle tanıştığı İstanbul’dur. Obama, hukukçu ve akademisyenlikten, Erdoğansa, İktisatçı ve işadamlığından siyasete geçti.
32- SEÇİM: Obama, 100 yıllık kadim bir partide, önce Hillary Clinton gibi eski başkan eşini sonra da McCain gibi efsane gaziyi yendi. Tek rakip partiye karşı yüzde 51 oy aldı. Erdoğan’sa yeni partisini kendi kurdu, içlerinde başbakan çıkarmışlar dahil 20 partiye karşı yüzde 50 oy aldı.
33- SEYAHAT: Obama başkanlığı süresince, 42 farklı ülkeye toplam 61 ziyarette bulundu, Erdoğan’sa 81 farklı ülkeye toplam 234 seyahat gerçekleştirdi. Obama, Türkiye’ye bir kez, Erdoğan ABD’ye 14 kez gitti.
34- MESAİ: Obama yurt içinde bir kaç, yurtdışında onlarca büyük sorunla uğraşır. Erdoğan’sa yurtiçinde onlarca yurtdışında bir kaç dev sorunla mücadele eder.

ÖZET: İkisi de olağanüstü ülkelerin olağanüstü liderleridir ama bir olağanüstü farkla... Biri Amerikalı diğeri Türk’tür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder