14 Haziran 2013 Cuma

"Plebisiter demokrasi, demokrasinin tatsız ve tartışmalı bir biçimidir" - Mümtaz'er Türköne

14 Haziran 2013, Cuma


Referandum ve plebisit


Gezi Parkı için halka müracaat edilmesi referandum mu yoksa plebisit midir?

Bu iki kavram arasındaki fark basit bir teknik ayrıntıdan kaynaklanmıyor. Birbirine çok yakın duran bu iki kavramdan her biri sizi demokrasinin vasî dünyasında bambaşka yerlere savurabilir. Bir kere her ikisi de Latince kökenli kavramlar. Referandum, referans ile aynı kökten geliyor. Istılahî olarak bir referansın kabul veya reddedilmesi alternatiflerini önünüze koyuyor. Referans, önünüzde duran metin. Tabii bu metin bir yasa veya bir kural oluyor. Bu yüzden referandum, referans teşkil eden yasaların halk tarafından onaylanması anlamına geliyor. Anayasaların veya anayasa maddelerinin halk tarafından onaylanması gibi.

Plebisit ise Antik Roma'daki sıradan halkın adı olan "plep"ten geliyor. Asiller, yani ayrıcalıkları olan Patriciler karşısında çiftçi, esnaf gibi sıradan halkın yani Pleplerin siyasî kararlara katılma hakkı uzun bir mücadele sonunda gerçekleşiyor. Bu yüzden plebisit, halkın asillerin veya seçkinlerin ayrıcalıklarına karşı yönetime doğrudan dahil olması bunun için de önemli işlerin onlara sorulması anlamına geliyor.

İkisi de doğrudan demokrasi uygulamaları. Tartışmalı olmakla birlikte genel kabul gören anlamda referandum başta anayasa olmak üzere yasaların; plebisit ise idarî nitelikli temel kararların veya tasarrufların halkoyuna sunulması anlamına geliyor. 2010 yılının 12 Eylül'ünde önemli bir anayasa referandumu yaptık, benzerini 2007 yılında yapmıştık. 12 Eylül askeri konseyinin anayasaya koyduğu kurala göre, 80 öncesi siyasetçilerine siyaset yasağı getirilmişti. Rahmetli Özal, bu yasağı 1986 yılında tantanalı bir şekilde halkoyuna sundu. Bu oylama da referandum olarak nitelendi; ancak o da yasaya yerleştirilen özel bir tasarrufu halkoyuna sunduğu için basbayağı bir plebisit idi. 1939 yılında Hatay halkı Milletler Cemiyeti kararı ve gözetimi altında plebisit yaparak Türkiye'ye katılmıştı.

Gezi Parkı'na yapılacak Topçu Kışlası'nın halkoyuna sunulması bir referandum değil  plebisittir. Peki bu fark bizi nereye götürür?

Demokrasimiz, dünyada olduğu gibi temsil kurumu aracılığıyla işliyor. Halk doğrudan yönetmek yerine temsilcilerini seçip onlara yönetme vekaletini veriyor. Plebisit ise, temsil kurumunu devre dışı bırakan bir doğrudan demokrasi uygulaması olarak devreye giriyor. Gerçekte ne işe yarıyor?

İdarî bir kararın halkın onayına sunulması, bir yasanınkinden farklı mekanizmaları harekete geçirir ve farklı sonuçlar doğurur. 2010 anayasa referandumunu hatırlayın. Bu referandumda destek oyları, AK Parti oylarının epeyce üstünde çıkmıştı. Evet-hayır dengesi, siyasî yelpazeden farklı teşekkül etmişti. Bugün Gezi Parkı'nın halkoyuna sunulması ise sadece AK Parti'nin, tartışılan bir sembol üzerinden halk desteği arayışından ibaret. İstanbul'da yaşayan 17 milyon insanın kahir ekseriyetinin gündelik hayatında Taksim yok. Boğaz'ı hiç görmemiş İstanbul'da mukim vatandaşların oranı bu kadar yüksek iken, halk neyi oylayacak?

Esas tartışmamız Gezi Parkı değil. Gezi Parkı vesilesiyle, sandıktan çıkan çoğunluk iktidarının yetkilerinin sınırlarını; ve iktidarda olmayan -ve yakın vadede gelmesi de pek mümkün görünmeyen- azınlığın özgürlüklerinin garanti altına alınmasını tartışıyoruz. Böyle bir tartışmayı plebisit ile çözmek, çoğunluğun istediği şekilde noktalamak demektir. Antik Yunan ve Roma'dan bu yana siyasî kavramların bu kadar uzun ömürlü olması, rekabetin aynı kalıplarla devam etmesinin delili. AK Parti Pleplerin partisi, Gezi Parkı'nda politize olan insanlar ise Patriciler. Plebisit  yapıldığı zaman elbette Pleplerin dediği olacak.

Plebisiter demokrasi, demokrasinin tatsız ve tartışmalı bir biçimidir. Çünkü bu tür demokrasi, iktidarların zaten verdiği karara, dolayısıyla kendisine halktan destek almasıyla ve siyasî rekabetin hukuk ve azınlıkta olanlar aleyhine işlemesi ile sonuçlanır.

Gezi Parkı için plebisit, yani halk oylaması doğru bir yöntem gibi görünmüyor.


http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/referandum-ve-plebisit_2100331.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder